Quantcast
Channel: Fatma Burçak: Hikayesini Arayan Okur
Viewing all articles
Browse latest Browse all 239

Günlüğüm - 22

$
0
0

Bazen böyle oluyor işte. Bölük pörçük aklıma takılan sözcükler, oraya buraya not ettiğim cümleler birleşip bir bütün oluşturmuyorlar. Başladığım her paragraf yarım kalıyor. Ekranda bir sürü dosya, her birinin içinde bir kaç satır. Hani üstad demiş ya "yazmasaydım deli olacaktım" diye, benimki delilik değil de gerginlik hali... Hiçbir şeyle mutlu olamama, hep bir eksiklik hissetme durumu ki beni çekilmez biri yapıyor. Kendi kendimden sıkılıyorum bu hale yakalandım mı ama elden ne gelir... Her akşam, bu akşam yazacağım yeminiyle başladığım masa başı mesaisi daha önce yazdıklarıma üç beş kelime eklemekten öteye geçemiyor. Sinirleniyorum ve o an diyorum ki yok bu kadarmış seninki, tek değilse de bir kaç atımlık barutmuş işte... Bilgisayarı kapatıp, küskün küskün yatağıma yerleşip elime alıyorum kitabımı,okuyorum, okuyorum... Başucu lambamı söndürürken kendime haksızlık ettiğime karar verip, ertesi gün yazmak üzere yarım kalmış hikayelerden birini koynuma alıp uykuya dalıyorum.
Bütün gün çantamda taşıdığım not defterimde haftalar öncesinden kalmış bir kaç cümleye yenilerini ekleyemeden akşama varıyor saatler, ben yine gergin hatta biraz ağlamaklı... Duş alırken öyküdeki kadını düşünüyorum hani o gök gözlü, uzak bakışlı olan. Evi o mu yakmalı yoksa evle birlikte bir avuç kül mü olmalı ya da belki bambaşka bir hikaye anlatmalı kendi ağzından... Saçlarımı kuruturken aynada göz göze geliyoruz kadınla, o söylüyor neler olduğunu, böyle yaz diyor. İtiraz edemiyorum... Yemekten sonra hemen yazabilmek için bilgisayarımı açıyorum, not kağıtlarım ve sevgili kalemlerim, her şey hazır. Yemek biraz uzun sürüyor, oğluma karnabaharın faydalarını anlatmak pek işe yaramıyor. Robert Bosh'a dua ediyorum bulaşık makinesini yerleştirirken. Televizyona yüz vermeden ve kimseye görünmeden avucuma gizlediğim küçücük bir bitter çikolata parçasıyla masamın başına oturmak üzereyken oğlum elinde kitabıyla odanın kapısında bana bakıyor, deste ve düzine problemlerini anlatacaktın anne... Sakin olmaya, gülümsemeye, dersin hemen biteceğine inanmaya çalışarak kitabı elime alıyorum. Anlatıyorum, sorularını yanıtlıyorum, bir daha anlatıyorum, henüz çarpma öğrenmemiş bir çocuğa dört düzine kalemden beş adet kalemi nasıl çıkaracağını öğretmek için elimden geleni yapıyorum. Bakışlarım bir an beni beklerken kararmış ekrana değiyor, kadının bana baktığını görüyorum. İlk kez gözleri uzaklara dalmış değil gözlerimde. Sessizce affet beni diyorum, sen de annesin, bilirsin. Dudaklarında alaycı bir gülüş; bilirim, diyor. Uzaklara dalıyor ve fısıldıyor, özgür olmak için her şeyi yakmak gerek...

Viewing all articles
Browse latest Browse all 239

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue